Karaman Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Lütfi Elvan Fen Lisesi’nde Biyoloji öğretmeni olarak görev yapan Mehmet Emin Eren, 1992 yılında Konya’nın Karapınar İlçesinde bulunan Meke Gölü civarında değişik bir taş buldu.
Eren yaptığı araştırmalar sonucunda taşın göktaşı olduğunu belirledi. Göktaşı yıllarca sakladığını aktaran Eren, "1992 yılında Konya'nın Karapınar İlçesinde Endüstri Meslek Lisesinde çalışıyordum. Yüksel Lisans yaptığım dönemde benim inceleme alanım Meke Gölüydü. Meke Gölü ile Yılan Obruğu denilen yerde bu taşı buldum. O günlerde böyle bir taşın kıymetli olduğunu ya da para edeceğini tahmin etmemiştim. Taşlara merakım var. Bunu saklayım istedim" ifadelerini kullandı.
Elindeki meteor taşının Türkiye'deki şimdiye kadar bulunan en büyük meteor taşlarından bir tanesi olduğunu belirten Eren, "Geçtiğimiz günlerde bir televizyonda haberlerde geçti. Bingöl'ün bir ilçesinde köyde meteor yağmuru olmuş. Köyüler meteor taşı toplamışlar ve bundan para kazanmışlar. Bende belki bilim alemine bir faydası olur, belki bir koleksiyoncunun işine yarar, bende duracağına değerlendirelim dedim. Bu Türkiye'deki şimdiye kadar bulunan en büyük meteor taşlarından bir tanesi. 2 kilo 124 gram ağırlığında dokusu biraz farklı. Ben Topkapı sarayına gitmiştim. Topkapı Sarayı'nda mübarek hacerül esved taşı kutsal emanetler bölümünde sergileniyordu. O parçalara baktığımda bendeki taşa çok benzettim. Dokusu hacerül esved taşının yapısına çok benziyor. Hacerül esved’e de bir göktaşı olduğunu söylerler ama meteor olduğu için dokuları çok benziyor" şeklinde konuştu.
Göktaşının içerisinde bir çok materyal olduğunu ifade eden Eren, "Meteorların genel özellikleri bunlar gökyüzünden düşerken yüksek bir ısıya maruz kalıyor. Isıya maruz kaldığı için içerisindeki metaller diğer elementler o ısının etkisiyle kristalleşiyor. Bunu mikroskopta inceledim. Stereo mikroskoplarımız var. Taşı incelediğimde içerisindeki o pırıltılı mücevherleri gördüm. Kristalleşme çok ciddi bir şekilde gerçekleşmiş. Birde meteorların genelde mıknatıs çekme etkisi var. Bu testten de geçti. Mıknatısla denedim. Mıknatısta çok güzel çekiyor. İçinde azda olsa demir alaşımı var. Yoğunluğu çok fazla. Üzerinde sürtünmeyle oluşan yanık izlerinde gayet belirgin bir şekilde gözleniyor" diye konuştu.
Eren, şöyle konuştu:
"Ülkemizde bu taşın daha iyi değerlendirileceğini düşünüyorum. Eğer değerlendirile bilirse bir Konya Bilim Merkezi’nde 'Türkiye’nin en büyük meteor taşından biri' diye sergilenebilir. İnsanlar bunu gözlemleyebilir. Ankara’da MTA müzesinde bazı meteorlar görmüştüm orada değerlendirilebilir ya da TÜBİTAK da bu taş değerlendirilebilir. Gerçekten içerisinde uzmanlar daha güzel şeyler bulacağını düşünüyorsa NASA bile değerlendirebilir. Ben bu taşın ülkemizde kalıp bilim aleminde bu şeklide değerlendirilmesini daha çok isterim."
---------------------------