Kimyasal Grubu : Oksit
Bağlı Olduğu Grup : KRİZOBERİL
Alt Türleri : Kedi Gözü (Cat’s Eye)
Kristal Sistemi : Ortorombik – Çift piramidal
Kimyasal Formülü : BeAl2O4
Bileşiğindeki Elementler :Berilyum (% 7,10), Alüminyum (% 42,50), Oksijen (% 50,40); Eser miktarda, Krom, Demir, Vanadyum
Sertliği : 8,5
Özgül Ağırlığı : 3,68 – 3,75
Rengi : Güneş veya floresan ışığında, Yeşil – Mavimsi Yeşil; Elektrik, mum gibi yapay ışıkta, Mor,
Morumsu Kırmızı. Rengini, bünyesindeki az miktardaki Krom iyonları, az bulunur bazı Aleksandritlere de Vanadyum iyonları verir.
Çizgi Rengi : Beyaz
Parlaklığı : Camsı
Yapısal Görünümü : Saydam - Yarı saydam
Flüoresans özelliği : Yok
Radyoaktivite : Radyoaktif değildir.
Özdeşleştiği Burç : İkizler , Akrep
Özdeşleştiği Çarka : Kalp, güneş siniragacı, taç
Çıkarıldığı Başlıca Ülkeler : Urallar, Brezilya, Sri Lanka, Burma, Madagaskar
1830 yılında Ural dağlarında (Rusya) bulunan, krizoberil grubuna ait değerli bu taş ismini o dönemdeki Rus Çarı II. Aleksandr dan almıştır.
Aleksandrit in en önemli özelliği farklı iki ışık kaynağında gösterdiği renk değişimidir.Bu yapıyı üç alt grupta inceleyebiliriz:
1. İdeal yakut kırmızısı ve ideal zümrüt yeşili renkli aleksandrit: En arzu edilen rengidir
2. Morumsu-kırmızı ve açık yeşil renkli aleksandrit: En yaygın olan rengidir
3. Kırmızı ve yeşil renkli kedigözü aleksandrit
Diğer mücevher taşlarında olduğu gibi aleksandrit de rengin kalitesi en önemli unsurdur.Gün ışığında metalik mavimsi veya kahvemsi_grimsi yeşil rengi, akkor ışık altında kahvemsi kırmızıdan mor kırmızı rengine doğru iki farklı renk görülür.Bu renkler arasındaki dereceli değişiklik ne kadar mükemmel olursa aleksandritin çekiciliği artar ve buda fiyata yansır. Hem renk değiştiren hem de kedi gözü efekti gösteren Kedigözü Aleksandrit (Cat s Eye Alexandrite) çok nadir bulunan bir çeşididir.
Üretilen sentetik aleksandrit lerin rengi genelde mor_kırmızı(lamba ışığında) ve mavimsi_yeşil(gün ışığında) rengindedir. Doğal ile sentetik arasındaki en önemli özellik mikroskopla baktığımızda içindeki kristaller ve kapanımlardır. Aleksandrit genelde alüminyum yönünden zengin pegmatitler içerisinde oluşur ve içinde bunun izlerini görmek mümkündür. Ekonomik olarak çıkartıldığı ülkeler Rusya, Sri Lanka, Afrika, Brezilya dır.
Aleksandrit, çeşitli dış formlarda kesilir.Oval kesim ağırlığını kaybetmemesi için görülen en yaygın kesimdir.Kedigözü özelliği gösterenler ise yuvarlak ve oval formda kabaşon olarak kesilir.Pırlanta gibi fasetli kesim ağırlık kaybı çok olacağı için nadiren görülür.Buharla temizleme ve ılık sabunlu su ile temizleme yapılabilir.
Renk geçişleri gösteren bir krizoberil çeşididir. İlk kez 1830 yılında Rusya’da Ural Dağları’nda bulunan bu değerli taş, dönemin Rus Çarı Aleksandra’ya hediye edilmiştir. Bu nedenle onun adıyla bilinmektedir. Ural dağlarındaki yatak bir süre işletildikten sonra kapatılmıştır. Bunun için Rus kökenli aleksandrit taşından yapılma takılar son derece nadir ve kıymetlidir. Sonraki yıllarda Sri Lanka Zimbabwe ve en son olarak da Brezilya’da bulunması üzerine piyasada bollaşmıştır. Ancak buna karşın yine de nadir ve değerli taşlar arasındaki önemini kaybetmemiştir. Aleksandrit taşının en önemli özelliği, gün ışığında bakıldığında yeşil tonlarında, lamba ışığında ise kırmızı tonlarında görülmesidir. Renk geçişleri sırasında kahverengi tonlar göstermeksizin daha kesin geçiş gösteren taşlar daha değerli kabul edilmektedir. Dünyada bu şekilde renk geçişleri gösteren başka bir taş bulunmamaktadır.
Aleksandrit, Krizoberil taşının değerli ve pahalı alt türlerindendir. İlk bulunduğunda renginden dolayı zümrüt sanılmıştır. Ancak incelendiğinde farklı bir taş olduğu anlaşılmıştır. Zümrüt kadar değerli olamayışının sebebi, kesimi veya parlatılması sırasında çok fazla döküntü oluşmasıdır.
Güçlü bir renk değiştirme özelliğine sahiptir. Güneş ışığında rengi yeşilken, kristallerin içindeki krom metalinin ve demirin etkisiyle mum, elektrik gibi yapay ışık altında çok çabuk morumsu, sarımsı ve portakalımsı kırmızı renge bürünür.
Büyük oranda Urallarda çıkarılmaktadır. Sertliğinden ve rüzgâr ile yağmura karşı koyabilme özelliğinden dolayı Aleksandrit bazen bölgesel tabakalarda da görülebilir. Bu bölgeler daha çok havanın etkisiyle olduğu yerden kopmuş ve nehirlerle taşınmış kayalardan meydana gelir.
Çok az bulunduğundan, gerçeğinden zorlukla ayırt edilebilen ve doğal Aleksandrit ile aynı kimyasal bileşim ve kristal yapıya sahip sentetik imitasyonu yapılmaktadır, ancak maliyeti yüksektir. Gerçek (doğal) Aleksandrit bulmak imkansız derecesinde zordur.
Isıtıldığında hem renk hem de şekil değişikliğine uğrar.
Aleksandrite benzeyen başka bir taş yoktur. Aleksandrit diğerlerinden dört şekilde ayrılır. Daha parlak bir rengi vardır. Aleksandrit kristalleri bol ve yuvarlak olmasına rağmen, Krizoberil kristalleri genelde düz ve yayvan olurlar. Aleksandrit, özel renk değiştirebilme gücüne sahipken diğerlerinde bu özellik yoktur. En etkileyici değişimler farklı ışıklar kullanıldığında ortaya çıkar.
El yapımı aleksandritler yüksek maliyetlerinden dolayı üretimde fazla tercih edilmez. Buna rağmen az miktarlarda lazer, uzay aracı camlarının ve uyduların yapımında kullanılır.
Normalde dünya atmosferini zararlı ültraviyole ışınlardan ve diğer kozmik ışın demetlerinden koruyabilir. Normal cam ya da plastik gerekli korumayı sağlayamazken Aleksandrit; ışık tayfındaki çeşitli parçaları filtre edebilme özelliğiyle tehlikeli ışınlardan koruma görevini üstlenir. Filtre özelliği, renginin değişik ışıklarda ve açılarda değişmesine bağlı olarak gelişir.
2.Ceylonese Chrysolite : Altın sarısı rengindedir.
3.Chrysolite Cat's-eye
4. Cymophane
Cymophane bazen sergilenen chatoyancy referans 'dalga' ve 'görünüm' anlamına Yunanca kelime aynı zamanda türetme vardır. Cymophane bir yanardöner çeşididir Krizoberil . Bu c-eksenine paralel bir oryantasyon mikroskobik tüp benzeri boşlukların veya rutil iğne benzeri kapanımlar neden olduğu bir mavimsi (ya da diğer kaynaklara göre sarımsı) chatoyancy sergiler.
YARARLARI Aleksandrit, ışık tayfındaki çeşitli parçaları (ultraviyole, kozmik ışınlar) filtre edebilme özelliğiyle tehlikeli ışınlardan koruma görevini üstlenir. Merkezi sinir sistemi rahatsızlıklarını giderir. Yetenekleri geliştirir. Kasları, kas hücrelerini yeniler. Lösemiyi (kan kanserini) ve / veya kan kanserinin sebep olduğu çeşitli acıları iyileştiren taş olarak bilinir. (Bu amaçla inciyle birlikte kullanılması daha yararlıdır.) Toprak enerjisiyle uyum geliştirir. Hayatımızdaki değişimlere uyum sağlamaya yardım eder. Duyuların, özellikle dokunma duyusunun işlevini artırır. Zihin (akıl) ve duygular arasında denge sağlar. Salgı bezleri (hormonal sistem) ve sinir sistemi için yararlıdır. Bedenimizdeki eril ve dişil enerji arasında denge ve uyum sağlar. İç ve dış organların kendisini yenilemesine yardım eder. Protein sindirimine yardım eder. Duyguları dengeler ve dengeli şekilde ifade edilmesini sağlar. Yaşama sevinci, mutluluk, keyif, ruhsal sevgi verir. Erbezi (testis) için yararlıdır. Lenf bezi (akkan düğümü) hastalıklarının ve şişliklerinin tedavisine yardım eder. Dalak ve pankreas problemlerinin tedavisine yardım eder. Özsaygı geliştirir.